Bir yanda Nilüfer gibi 'diva'lar, bir yanda Nilgül, Betül Demir ve Zeynep Mansur gibi genç yetenekler. Amaç 'sürü'nün bir üyesi olmamak, amaç bir iz bırakmak...
NAİM DİLMENER
'Ömürsüz Sevdalar' adlı ilk albümü ile çok parlak bir başlangıç yapamamış olan Nilgül, hemen ardından gelen (ve Kıraç'ın bugüne kadar yaptığı 'en iyi iş' olan) 'Arabesk Günler' ile her türden dinleyiciye kendisini kabul ettirmiş ve iyi bir hayran kitlesi edinmişti. Hem farklı ve etkileyici ses rengi hem de sıkı vokal performansı ile göz doldurmuş olan Nilgül'ün bir sonraki adımı da 'Pervane'ydi. Popun harika çocuklarından Febyo Taşel'in destek verdiği ve İlhan İrem'in 'Konuşamıyorum (Ayrılık Akşamı)' adlı şarkısıyla, Nilgül'ün o çok sevdiği, kendine çok yakın bulduğu 70'li kıyılara da yanaşan bu albüm sonrası ne yapacağı merakla bekleniyordu.
'Nar-ı Aşk' geldi. Genç müzisyenlerimizden Güçlü Arslan'ın emek ve katkılarıyla hazırlanmış bu son albümün en dikkat çekici özelliği, Nilgül'ün artık tavana vurmuş olan vokal kalitesi ve performansı... 90'lı yıllar ile birlikte, giderek arka plana itilmiş gibi gözüken 'iyi şarkı söyleyebilme' yeteneği ya da özelliği, ancak Nilgül ve benzeri şarkıcılar dinlendiğinde yeniden hatırlanabilir oldu. Ama 'Nar-ı Aşk'ın göz dolduran tek yanı vokal performansının üstünlüğü değil, şarkılar da çok iyi. Hem söz ve müzik hem de düzenleme olarak. Ve bu şarkıların (en azından bir kısmının) altında Nilgül'ün imzasını görmek de ayrı bir keyif. Bütün işi gücü iyi şarkı söylemek olmuş bu gerçekten sıkı genç kız, 4. albümüyle birlikte 'yaratıcı' yanını da göstermeye niyetlendi ve çok da iyi etti. Aynı şarkı, aynı metafor, aynı izlek ile mezbeleye dönmesine çeyrek kalmış bir piyasaya renk getirmiş oldu Nilgül. Bu son albüm, ağırlıklı rengi olan 'kırmızı' başta olmak üzere binbir renk... Şifresi renk olan bir başka albüm de Betül Demir'in 'Ayrılığın El Kitabı' adlı ilk albümü. Betül Demir ve Nilgül arasında ortak çok fazla şey var. Betül Demir de çok iyi bir şarkıcı. "Çok iyi" demek az bile gelebilir, çok çok iyi bir şarkıcı: Her bir sözcüğü gayet mükemmel, gayet anlaşılabilir bir biçimde telaffuz ediyor. "Hem çiklet çiğner hem şarkı söylerim" çağının çoğu ismi gibi sözcükleri ezmiyor, yutmuyor, anlamsızlaştırmıyor. Bunun bu çapta başarılmış olmasının ana unsurlarından biri de, şarkıların büyük bir kısmını yazmış olan Sude Bilge Demir'in sanatkârca (söz ve müzik) cümleleri; hemen hemen bütün şarkılarda, söz ve müzik eşsiz bir biçimde örtüşüyor, söz müziğin (ya da müzik sözün) önünde-ardında yarım ya da bir hecelik mesafelerle-farklarla koşmak zorunda kalmıyor. Bilge Demir'in kurduğu her cümlenin hakkını tam olarak veriyor Betül Demir. Bu özelliği ile dikkat çekmeye-göz doldurmaya zaten başladı bile. (Süper yetenek Mustafa Ceceli'nin zımba gibi düzenlemesinin de katkısıyla) 'Yaz Geliyor' bu yazın hitlerinden biri oldu bile ve önümüzdeki kış mevsimi de ('Denizler Yandı' ya da 'Senden Uzaklarda' adlı şarkıların da katkısıyla) Betül Demir için oldukça parlak geçeceğe benzer.
Nilüfer sevdası
Bir zaman evvel yayınladığı 'Beyaz Sevdalar' adlı single ile kendisini 'popun şirin kızları'ndan biri olarak kabul ettirebilmiş olan Zeynep Mansur da yoluna bildiği gibi devam edenlerden. On küsur şarkılık bir albüm yaparak parayı, zamanı, emeği, şarkıları heder etmektense single yapmayı tercih edenlerden Mansur. Bu hızlı tüketim çağında on küsur şarkı yapmak, bu şarkılardan bir ya da ikisini kulaklara yerleştirmek ve geri kalanı çöpe atmak yerine yalnızca birkaç şarkıdan (ve mix'lerinden) oluşan single'lar hazırlamak şarkıcının ana prensibi. Erhan Bayrak'ın katkısı ile yapılmış ilk single olan 'Beyaz Sevdalar', belki biraz aceleye getirildiğinden, belki de Mansur'un şarkıların yapılma aşamalarına fazla müdahele edememiş olmasından dolayı orta halli bir single'dı ve zaten Mansur'un sesini çok fazla insana ulaştıramadı. Ama şarkıcının 'Sen Nasıl İstersen' adlı yeni single'ı bundan çok daha fazlasını yapacak ya da başaracak gibi gözüküyor. Mansur'un seçtiği kadro bu sefer dört dörtlük! Popun çok yetenekli, çok yaratıcı isimlerinden Ümit Sayın'ın iki, popun yeni prenseslerinden Zeynep Dizdar'ın bir şarkısını repertuarına almış olan Mansur, işin altyapısını da harika çocuklardan bir başkası olan Gürsel Çelik'e emanet etmiş. Sonuç da gayet iyi olmuş: Temiz bir biçimde seslendirilmiş, temiz şarkılardan oluşmuş bir single... Popun ille de aynı, hep aynı olması, hep bildiğimiz gibi dönüp durması gerekmediğini söylemeye çalışan genç isimlerden söz eden (ve rumuzu renk olan) bu yazıyı, popun çok renkli kraliçelerinden biri olan Nilüfer ile bağlayalım. Geçen yılın sonlarında 'Karar Verdim' albümü ile karşımıza yaratıcı kimliği ile de çıkmış ve hepimizin ağzını üç karış açık bırakmış Nilüfer'in son albümü, üç remix ile desteklenerek yenilendi. "Şarkılarımı söylersin söyleyemezsin, bir söylersin bir söyleyemezsin, bugün söylersin yarın söyleyemezsin" gibi kaprislerden, şartlardan-şurtlardan bunalan Nilüfer, geçen yıl "Ben de kendi şarkılarımı kendim yazarım!" kararını vermiş ve 'Büyük Usta'nın (kimbilir ne düşünür, ne der bu hususta) sıkı sıkı sarmaya çalıştığı zincirleri tek darbede paramparça etmişti. Akıllı ve zeki Nilüfer, şimdi de üç remix ekleyerek "Karar..."ının altını çiziyor, iyice keskinleştiriyor. Ozan Çolakoğlu-Gürsel Çelik ('Hoşuna Gider mi'), Serkan Dinçer ('Unutmuyor Sevdan') ve Devrim Karaoğlu'nun ('Ucuz Atlattım') imza attığı üç remix'in üçü de vasat. Ne iyi ne kötü, ne yavaş ne hızlı, ne öyle ne böyle; ona da gelmiyorlar, buna da. Adı bile başlı başına bir 'teminat' sayılan Çolakoğlu, Tarkan'ın 'Gülümse Kaderine' şarkısında süper bir iş çıkarmış Karoğlu ve genç yeteneklerden Murat Boz'a yaptığı katkı ile sivrilmiş Dinçer, muhtemelen "Nilüfer'e mix yapma işini bir yük..." olarak gördüler ya da öyle kabul ettiler. Ya da bu işin bütçesi düşüktü (hatta belki hiç yoktu). Şarkıların yeni halleri muhtemelen bar ve kulüplere sızacak ve Nilüfer'e bu remix dalgası ile amaçlamış olduğu sonucu getirecek ama bu parlak müzisyen kadrosunun canı çekseydi, bu şarkılara ne taklalar attırabilirdi. Başka bir Nilüfer şarkısı-remix'inde bunun olmasını dileyip yazıyı bağlayalım: Bir yanda Nilüfer gibi 'diva'lar, bir yanda Nilgül, Demir ve Mansur gibi genç yetenekler. Amaç 'sürü'nün bir üyesi olmamak, amaç bir iz bırakmak, amaç geleceğe (kendi el yazınızla) bir mektup (ya da şarkı) göndermek. Geleceğin Nilüfer damgalı olacağı çoktan belliydi. Sıra (Nilüfer'in yolunu izlemekten şeref duyması gereken) diğer genç isimlerde.
Bulursanız kaçırmayın
Başta "Arabesk Günler" olmak üzere Nilgül'ün çoğu şeyi
Betül Demir'in "Ayrılığın El Kitabı" ve bundan sonrasında yazacağı her türden 'kitap' Zeynep Mansur'un "Sen Nasıl İstersen" single'ı
Nilüfer'in her ama her şeyi (yayınlandığı günün şartlarında, Nilüfer hayranlarını biraz şaşırtmış olan "Büyük Aşkım"ı dahil
Ama en çok en çok, "Al Beni Çal Beni", "Boşver" ve "Başıma Gelenler"i
Keşke olsa
Beş on diskli, birkaç DVD'li (ve belki belki birkaç 45'likli) bir Nilüfer box-set'i
Bir Betül Demir-Helena Paparizou düeti
Mesela "Kim Arar Seni" ile bir Nilüfer-Anna Vissi düeti
Febyo Taşel'in yazacağı-düzenleyeceği bir şarkıyla, bir Funda Arar-Nilgül düeti
Zeynep Mansur'dan bir "It's Raining Men" (Weather Girls) ya da "Where Is My Man" (Eartha Kitt) cover'ı.
KAYNAK: Radikal Gazetesi
www.radikal.com.tr%2Fek_haber.php%3Fek%3Dr2%26haberno%3D6351" target="_blank" rel="nofollow">http://r.groups.im/rd?www.radikal.com.tr%2Fek_haber.php%3Fek%3Dr2%26haberno%3D6351
NAİM DİLMENER
'Ömürsüz Sevdalar' adlı ilk albümü ile çok parlak bir başlangıç yapamamış olan Nilgül, hemen ardından gelen (ve Kıraç'ın bugüne kadar yaptığı 'en iyi iş' olan) 'Arabesk Günler' ile her türden dinleyiciye kendisini kabul ettirmiş ve iyi bir hayran kitlesi edinmişti. Hem farklı ve etkileyici ses rengi hem de sıkı vokal performansı ile göz doldurmuş olan Nilgül'ün bir sonraki adımı da 'Pervane'ydi. Popun harika çocuklarından Febyo Taşel'in destek verdiği ve İlhan İrem'in 'Konuşamıyorum (Ayrılık Akşamı)' adlı şarkısıyla, Nilgül'ün o çok sevdiği, kendine çok yakın bulduğu 70'li kıyılara da yanaşan bu albüm sonrası ne yapacağı merakla bekleniyordu.
'Nar-ı Aşk' geldi. Genç müzisyenlerimizden Güçlü Arslan'ın emek ve katkılarıyla hazırlanmış bu son albümün en dikkat çekici özelliği, Nilgül'ün artık tavana vurmuş olan vokal kalitesi ve performansı... 90'lı yıllar ile birlikte, giderek arka plana itilmiş gibi gözüken 'iyi şarkı söyleyebilme' yeteneği ya da özelliği, ancak Nilgül ve benzeri şarkıcılar dinlendiğinde yeniden hatırlanabilir oldu. Ama 'Nar-ı Aşk'ın göz dolduran tek yanı vokal performansının üstünlüğü değil, şarkılar da çok iyi. Hem söz ve müzik hem de düzenleme olarak. Ve bu şarkıların (en azından bir kısmının) altında Nilgül'ün imzasını görmek de ayrı bir keyif. Bütün işi gücü iyi şarkı söylemek olmuş bu gerçekten sıkı genç kız, 4. albümüyle birlikte 'yaratıcı' yanını da göstermeye niyetlendi ve çok da iyi etti. Aynı şarkı, aynı metafor, aynı izlek ile mezbeleye dönmesine çeyrek kalmış bir piyasaya renk getirmiş oldu Nilgül. Bu son albüm, ağırlıklı rengi olan 'kırmızı' başta olmak üzere binbir renk... Şifresi renk olan bir başka albüm de Betül Demir'in 'Ayrılığın El Kitabı' adlı ilk albümü. Betül Demir ve Nilgül arasında ortak çok fazla şey var. Betül Demir de çok iyi bir şarkıcı. "Çok iyi" demek az bile gelebilir, çok çok iyi bir şarkıcı: Her bir sözcüğü gayet mükemmel, gayet anlaşılabilir bir biçimde telaffuz ediyor. "Hem çiklet çiğner hem şarkı söylerim" çağının çoğu ismi gibi sözcükleri ezmiyor, yutmuyor, anlamsızlaştırmıyor. Bunun bu çapta başarılmış olmasının ana unsurlarından biri de, şarkıların büyük bir kısmını yazmış olan Sude Bilge Demir'in sanatkârca (söz ve müzik) cümleleri; hemen hemen bütün şarkılarda, söz ve müzik eşsiz bir biçimde örtüşüyor, söz müziğin (ya da müzik sözün) önünde-ardında yarım ya da bir hecelik mesafelerle-farklarla koşmak zorunda kalmıyor. Bilge Demir'in kurduğu her cümlenin hakkını tam olarak veriyor Betül Demir. Bu özelliği ile dikkat çekmeye-göz doldurmaya zaten başladı bile. (Süper yetenek Mustafa Ceceli'nin zımba gibi düzenlemesinin de katkısıyla) 'Yaz Geliyor' bu yazın hitlerinden biri oldu bile ve önümüzdeki kış mevsimi de ('Denizler Yandı' ya da 'Senden Uzaklarda' adlı şarkıların da katkısıyla) Betül Demir için oldukça parlak geçeceğe benzer.
Nilüfer sevdası
Bir zaman evvel yayınladığı 'Beyaz Sevdalar' adlı single ile kendisini 'popun şirin kızları'ndan biri olarak kabul ettirebilmiş olan Zeynep Mansur da yoluna bildiği gibi devam edenlerden. On küsur şarkılık bir albüm yaparak parayı, zamanı, emeği, şarkıları heder etmektense single yapmayı tercih edenlerden Mansur. Bu hızlı tüketim çağında on küsur şarkı yapmak, bu şarkılardan bir ya da ikisini kulaklara yerleştirmek ve geri kalanı çöpe atmak yerine yalnızca birkaç şarkıdan (ve mix'lerinden) oluşan single'lar hazırlamak şarkıcının ana prensibi. Erhan Bayrak'ın katkısı ile yapılmış ilk single olan 'Beyaz Sevdalar', belki biraz aceleye getirildiğinden, belki de Mansur'un şarkıların yapılma aşamalarına fazla müdahele edememiş olmasından dolayı orta halli bir single'dı ve zaten Mansur'un sesini çok fazla insana ulaştıramadı. Ama şarkıcının 'Sen Nasıl İstersen' adlı yeni single'ı bundan çok daha fazlasını yapacak ya da başaracak gibi gözüküyor. Mansur'un seçtiği kadro bu sefer dört dörtlük! Popun çok yetenekli, çok yaratıcı isimlerinden Ümit Sayın'ın iki, popun yeni prenseslerinden Zeynep Dizdar'ın bir şarkısını repertuarına almış olan Mansur, işin altyapısını da harika çocuklardan bir başkası olan Gürsel Çelik'e emanet etmiş. Sonuç da gayet iyi olmuş: Temiz bir biçimde seslendirilmiş, temiz şarkılardan oluşmuş bir single... Popun ille de aynı, hep aynı olması, hep bildiğimiz gibi dönüp durması gerekmediğini söylemeye çalışan genç isimlerden söz eden (ve rumuzu renk olan) bu yazıyı, popun çok renkli kraliçelerinden biri olan Nilüfer ile bağlayalım. Geçen yılın sonlarında 'Karar Verdim' albümü ile karşımıza yaratıcı kimliği ile de çıkmış ve hepimizin ağzını üç karış açık bırakmış Nilüfer'in son albümü, üç remix ile desteklenerek yenilendi. "Şarkılarımı söylersin söyleyemezsin, bir söylersin bir söyleyemezsin, bugün söylersin yarın söyleyemezsin" gibi kaprislerden, şartlardan-şurtlardan bunalan Nilüfer, geçen yıl "Ben de kendi şarkılarımı kendim yazarım!" kararını vermiş ve 'Büyük Usta'nın (kimbilir ne düşünür, ne der bu hususta) sıkı sıkı sarmaya çalıştığı zincirleri tek darbede paramparça etmişti. Akıllı ve zeki Nilüfer, şimdi de üç remix ekleyerek "Karar..."ının altını çiziyor, iyice keskinleştiriyor. Ozan Çolakoğlu-Gürsel Çelik ('Hoşuna Gider mi'), Serkan Dinçer ('Unutmuyor Sevdan') ve Devrim Karaoğlu'nun ('Ucuz Atlattım') imza attığı üç remix'in üçü de vasat. Ne iyi ne kötü, ne yavaş ne hızlı, ne öyle ne böyle; ona da gelmiyorlar, buna da. Adı bile başlı başına bir 'teminat' sayılan Çolakoğlu, Tarkan'ın 'Gülümse Kaderine' şarkısında süper bir iş çıkarmış Karoğlu ve genç yeteneklerden Murat Boz'a yaptığı katkı ile sivrilmiş Dinçer, muhtemelen "Nilüfer'e mix yapma işini bir yük..." olarak gördüler ya da öyle kabul ettiler. Ya da bu işin bütçesi düşüktü (hatta belki hiç yoktu). Şarkıların yeni halleri muhtemelen bar ve kulüplere sızacak ve Nilüfer'e bu remix dalgası ile amaçlamış olduğu sonucu getirecek ama bu parlak müzisyen kadrosunun canı çekseydi, bu şarkılara ne taklalar attırabilirdi. Başka bir Nilüfer şarkısı-remix'inde bunun olmasını dileyip yazıyı bağlayalım: Bir yanda Nilüfer gibi 'diva'lar, bir yanda Nilgül, Demir ve Mansur gibi genç yetenekler. Amaç 'sürü'nün bir üyesi olmamak, amaç bir iz bırakmak, amaç geleceğe (kendi el yazınızla) bir mektup (ya da şarkı) göndermek. Geleceğin Nilüfer damgalı olacağı çoktan belliydi. Sıra (Nilüfer'in yolunu izlemekten şeref duyması gereken) diğer genç isimlerde.
Bulursanız kaçırmayın
Başta "Arabesk Günler" olmak üzere Nilgül'ün çoğu şeyi
Betül Demir'in "Ayrılığın El Kitabı" ve bundan sonrasında yazacağı her türden 'kitap' Zeynep Mansur'un "Sen Nasıl İstersen" single'ı
Nilüfer'in her ama her şeyi (yayınlandığı günün şartlarında, Nilüfer hayranlarını biraz şaşırtmış olan "Büyük Aşkım"ı dahil
Ama en çok en çok, "Al Beni Çal Beni", "Boşver" ve "Başıma Gelenler"i
Keşke olsa
Beş on diskli, birkaç DVD'li (ve belki belki birkaç 45'likli) bir Nilüfer box-set'i
Bir Betül Demir-Helena Paparizou düeti
Mesela "Kim Arar Seni" ile bir Nilüfer-Anna Vissi düeti
Febyo Taşel'in yazacağı-düzenleyeceği bir şarkıyla, bir Funda Arar-Nilgül düeti
Zeynep Mansur'dan bir "It's Raining Men" (Weather Girls) ya da "Where Is My Man" (Eartha Kitt) cover'ı.
KAYNAK: Radikal Gazetesi
www.radikal.com.tr%2Fek_haber.php%3Fek%3Dr2%26haberno%3D6351" target="_blank" rel="nofollow">http://r.groups.im/rd?www.radikal.com.tr%2Fek_haber.php%3Fek%3Dr2%26haberno%3D6351